Nordik suç, polisiye dizileri nereye koşuyor? İskandinav coğrafyası ile bağlantılı en iyi gerilim dizileri hangileri? İşte kuzeyin soğuk diyarlarından psikolojik gerilim türünde dizi önerileri!

Scandi-noir olarak dünya (diğer bir tabiri nordik noir), film ve dizileri ile öne çıkan bir kültür… Nordic-Noir, tv dizileri ile oldukça başarılı işler çıkartmaya devam ediyor. Peki hangileri başarılı? İskandinav yapımları arasında en iyi gerilim dizileri hangileri, birlikte keşfedelim. İşte gerilim dizileri listesi ile kuzeyin sanat dolu televizyon yapımları.

En İyi İskandinav Gerilim Dizileri 

İskandinav yapımlarının karanlık ve soğuk atmosferi, beni çoğu zaman büyülemiştir. Aslında hazırladığım bu listenin beş numarasına Simon Donald imzalı Fortitude adlı diziyi koymayı düşündüm, ancak dizi İngiliz yapımı… İzlanda’da çekimleri yapıldığı için listenin bonusu olarak değerlendirebiliriz. Forbrydelsen dizisinden tanıdığımız Sofie Gråbøl ile tekrar karşılaşmamıza neden olan korku ve gerilim öğelerinin bir arada bulunduğu bir yapım. Bunun dışında polisiye ve gerilim öğelerini bir potada eriten en iyi gerilim dizileri ise şöyle:

5. Ørnen: En krimi-odyssé | The Eagle: A Crime Odyssey

Peter Thorsboe and Mai Brostrøm’un imzası bulunan “The Eagle”,  Danimarka yapımı sürükleyici bir suç dizisi. İngiliz polisiyesi havasında geçen yapım, köşede kalmış ve kıymeti pek bilinmeyen eserler arasında yer almaktadır.

4.  Rejseholdet | Unit 1

“Rejseholdet”, Mads Mikkelsen’in 2000’li yılların başlarına tekabül eden hâllerini de deneyimleyebileceğiniz bir Danimarka yapımı. Dizisinin havası, “Criminal Minds” izleyenler için bu yapımın atmosferini hissettirebilir.

3. Ófærð | Trapped

İzlanda soğunu gerilim öğeleri ile harmanlayan ve Baltasar Kormákur’un imzası bulunan dizinin başrolünde Ólafur Darri Ólafsson yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı üzere kapana kısılmış bir ortamın yarattığı baskıyı, tüm sadeliği ve gerilimi ile hissettiren oldukça başarılı bir kuzey yapımı.

2. Forbrydelsen | The Killing

Sofie Gråbøl’un meşhur “Sarah Lund” karakterine can verdiği “Forbrydelsen”, Søren Sveistrup tarafından yaratılan cinayet, gizem ve gerilimi bir arada harmanlayan bir Danimarka dizisi. Dünya çapında ün yapmış dizinin “The Killing” olarak yayınlanan Amerikan versiyonu da bulunmaktadır.

Tüm dünyada en bilinen dedektif karakterleri arasında sayılan Lund’un dizide üstünden çıkarmadığı meşhur kazağının ikonlaştığını, internette “Sarah Lund Kazağı” olarak satıldığını da söyleyebilirim. Tüm bunlara ek olarak her bölüm açılışında ve kapanışında duyduğunuz, dizinin ruhu olan eşsiz müzik de Frans Bak eseridir.

1. Bron/Broen | The Bridge 

Sofia Helin’in dedektif Saga Noren’i canlandırdığı Bron, bir diziden daha çok bir sanat eseri olarak adlandırılabilir. Danimarka ve İsveç’i birbirine bağlayan köprüde tanıştığınız bu karakter, telefonunuzu “Saga Noren Lanskrim Malmö” şeklinde açabilmenize sebeptir. “The Bridge” adı ile Amerikan versiyonu da bulunan dizinin her yeni gelen sezonu iple çekilir.

Bu listede yer alması gereken diğer dizi  önerileri ise şöyle: Wallender (Bu İsveç dizisinin bir tane de Kenneth Branagh’lı İngiliz versiyonu var), Beck, Den som dræber, Edderkoppen.

İskandinav dizileri ile birlikte farklı polisiye dizileri deneyimlemek isterseniz, hazırladığım şu IMDB listesine de bakabilirsiniz.

İskandinav dizi ve filmlerine Netflix Türkiye’nin acil el atması, hatta bir kategori oluşturması ve mümkün olduğunca kaliteli yapım severler ile buluşturması da temennimdir. İskandinavya’nın bağrından çıkan en iyi gerilim dizileri, genelde peş peşe izlenerek keyfi çıkan ve sizi ekrana bağlayan bir ruha sahiptir. Bunun dışında listeye daha izleyemediğim pek çok dizi eklenebilir. Bu diyarın en iyi dizilerinden Borgen’i polisiye dizisi olmadığı için eklemedim, ancak o topraklardan çıkan ve neredeyse tüm bölümlerini hayranlıkla izlediğim muhteşem bir dizidir.

 

 

Özellikle Danimarka dizilerini veya filmlerini izliyorsanız, yapımlardaki yüzler de oldukça tanıdık gelecektir. Oyuncunun biri bir yerde detektiflik yaparken, diğer bir dizi veya filmde amca oğlu olarak çıkabilir karşınıza… Uzun süre Danimarka yapımlarına maruz kalırsanız, karakterler ile artık akraba olursunuz. Bir de bakmışsınız, “teşekkürler” demek yerine Birgitte Nyborg usulü “tak” demeye başlamışsınız.

About The Author

Aytaç Özge, 80'li yıllarda korku filmlerindeki aptal sarışınlara tepki olarak doğdu. Bir mutant sever, korku ve sci-fi gönüllüsü, slasher dostu, shoegaze insanı...

One Response

Leave a Reply

Your email address will not be published.