Hawaii’nin en büyük adası O’ahu’ya yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken pek çok yer bulunuyor. İşte Hawaii Oahu’da gezilecek yerler ve yapılacaklar listesi! 2016 yılının Eylül ayında eşimle birlikte balayı destinasyonu olarak Hawaii’yi seçtik. Pek çok sayıda adadan oluşan Hawaii’de aslında ilk gitmek istediğimiz adalar, el değmemiş doğası ile oldukça övülen Maui ve Kauai adalarıydı. Ancak saatlerce gideceğimiz yol yüzünden “havaalanı neredeyse oraya gidelim” diyerek Honolulu, Oahu’da karar kıldık. Kadıköy’den hareketle başlayan yolculuğumuz yaklaşık 30 saat sürerek, uçak kaçırmanın da dahil olduğu havada kalan bir maceraya dönüştü. Oahu’ya giderken kaçırdığımız uçak sonrasında bindiğimiz uçakta yer alan Japon bir uçuş görevlisinin bize yardımcı olması, unutamayacağımız anılarımız arasındadır. Burada bir not düşmeliyim. Bu ilk gidişten iki yıl sonra Hawaii Oahu’ya tekrar gittik ve onunla ilgili yorumlarımı daha güncel olan “Hawaii’de Gezilecek Yerler” konulu yazıma tıklayıp bulabilir, aşağıdaki iki gezinin karışımı videoyu da Türkçe altyazılı seçeneğiyle izleyebilirsiniz. İlk ziyaretimiz için adaya geldiğimizde her şey beklediğimiz gibiydi. Konaklama deneyimi için pek çok otelin yer aldığı Waikiki sahilinde bulunan ve şimdilerde Alohilani Resort Waikiki Beach olarak yenilenen Pacific Beach Hotel’de kaldık. Bizi yenilenen bir odaya yerleştirerek oldukça güzel bir jest yapan otel yetkilileri, muhteşem manzaranın da tadını çıkarmamıza da vesile oldu. Oahu maceramızda yaşadığımız deneyimler, eğer yolunuz düşerse sizlere de yardımcı olabilir. Yaptığımız aktivitelerden bazılarını “Oahu’da Mutlaka Yapmanız Gereken 10 Şey” niteliğinde listeledim. Bunun yanında özet niteliğindeki videomuzu da görüntüleyebilirsiniz. Liste içerisinde kendi deneyimim doğrultusunda Stairway to Heaven olmadığı için oldukça üzgünüm. Maalesef oraya tırmanış yasak ancak yine de giden insanlar olduğunu duyduk, sadece bazıları geri dönemeyebiliyormuş. Bunun dışında neler yapmışız, gelin birlikte gözden geçirelim! 1. Diamond Head Krateri & Tırmanış Diamond Head, neredeyse adanın simgesi gibi… Merdivenleri çıkıp kratere ve ada manzarasını tepeden seyretmek için yaptığımız yolculuk uzun sürmesine rağmen, buna değdiğini söyleyebilirim. Yukarı çıktığımızda duvar çizimlerinden biri ile Lost dizisini anımsamamız da güzel oldu. 2. Waikiki plajında sörf dersi almak Adaya giderseniz mutlaka sörf dersi almayı unutmayın. Dalgaların üzerinde adeta uçtuğunuzu hissedeceksiniz. Köpek balıklarından da korkmayın. Gitmemizden bir hafta önce Waikiki plajına “köpek balığı görüldü” tabelası konmuş, bu yüzden ilk başta aklınıza köpekbalıkları gelse de surf yapmaya başlayınca bir süre sonra okyanusta olduğunuzu unutup dalgaları beklemeye başlayabiliyorsunuz. Yalnız adanın diğer sahilleri, köpekbalıkları açısından tehlikeli olabilir. Hawaii adalarında yaşanan köpek balığı saldırıları tüm ayrıntıları ile burada listelenmiş, gitmeden önce bakabilirsiniz. 3. North Shore Shark Cage deneyimi için yola çıkmak O kadar köpekbalığı dedik, bu yüzden gidip görmemek imkânsızdı. Açık denizin ortasına, kafesle dalış yapılacak yere gelene kadar oldukça heyecanlı bir bekleyiş olduğunu söyleyebilirim. Tekneye adım atın yeter, sonrası kendiliğinden gelişiyor. 4. Köpekbalığı dolu açık denizde kafesin içine girmek Yüzeyde gördüğümüz onlarca köpekbalığı, kafesin yanında dolanıp durdu. Teknedeki görevlilere sorduğumda, köpekbalıklarının boylarının en az 2 metreden başladığını öğrendim. Kafesteyken benim derdim ise köpekbalıklarından daha çok aşırı sallanmadan ötürü su yutmak oldu. 5. Manoa Falls – yürüyüş ve şelalede yüzme deneyimi Manoa Falls yürüyüş alanındaki nemi, her yerinizde hissedebilirsiniz. Adada farklı şelaler olmasına rağmen biz, güzergahımız üzerindeki Manoa Şelalesi’ni tercih ettik. Burada yüzerken evlilik yüzüğü kaybetmişliğimiz de var. 6. Hanauma Bay sahili ve şnorkel keyfi Hanauma koyuna girmeden önce bir oryantasyondan geçiyorsunuz. Yaklaşık 30 dakikalık bir sunum ile hiçbir canlıya dokunmamanız öğütleniyor. Güzel görünmesine rağmen, denize girdiğimde zannediyorum rüzgârdan ötürü oldukça bulanıktı. O yüzden deniz canlıları ile elleşmeme gerek kalmadı. 7. Kualoa Ranch Turu Doğası ile “Jurrassic Park”, “Lost”, “50 First Dates” gibi pek çok film ve diziye set mekânı olmuş Kualoa Ranch, yeşilin her tonuna ev sahipliği yapıyor. Biz “Film Setleri” turuna katıldık, ancak bunun dışında daha pek çok farklı tur bulunuyor. Yanımızda İstanbul’dan getirdiğimiz yavru Raptor’u da hazır ettik ki yuvasına kavuşsun. 8. Adanın doğasının tadını çıkarmak için motor kiralamak! Araç olarak motorsiklet kullanmak, hem adanın ruhunu hissetmek hem de etrafını dolaşmak için oldukça keyifli bir aktivite. Trafik de oldukça rahat işliyor. 9. Pek çok farklı tadı bir arada bulmak Pizza, hamburger, bagel, cheesecake gibi tatların yanında özellikle Uzak Doğu restoranlarını keşfetmek müthiş keyifli. North Shore bölgesini karış karış gezmek, oldukça güzel bir deneyim ve burada karides yemek bir gelenek gibi… Daha çok iç kesimlerde bulunan Helena’s Hawaiian Food restoranı ise geleneksel Hawaii kahvaltısı sunduğu için oldukça popüler. Kahvaltı, akşam yemeği gibi öğünler ve yiyecek içecek kültürü için önerebileceğim yerlerden bazıları ise şunlar: Cheeseburger In Paradise Island Vintage Coffee California Pizza Kitchen Eggs ‘n Things Musubi Cafe IYASUME The Cheesecake Factory Cream Pot Crepes No Ka Oi Cafe Hale‘iwa Watanabe Bakery 10. Yağmur ile güneşi bir arada deneyimlemek Ara ara yağan yağmur, sıcak yaz gününde yüzünüze vuruyor. Kuzey bölgelerinde daha fazla yağış alan ada, denizden çıkıp kurumanıza bazen izin vermeyebiliyor. Biz adanın neredeyse sel faciası ile karşı karşıya kalmasını da deneyimledik ama bu her zaman olmayan bir durum. O zaman gerçekleşen asıl sel, Maui’yi vurmuştu. Merkez içerisinde adım başı bulunan ABC Store mağazaları, her türlü market ihtiyacınızı karşılayabilecek türden alışveriş imkânı sunuyor. Obama’nın memleketi olan Hawaii’de nane şekerlerinin üstünde bile fotoğrafının olması “koskoca başkanın yediğimiz nane olması” geyiğini de yaptırmıştır. Hawaii’de yaşamak, gerçekten güzel bir deneyim olabilir. Sakinleri arasından genel olarak güler yüzlü insanlar ile karşılaştım. Ayrıca restoranlarda hayran kaldığım yaşı ileri olan teyzelerimiz, saçlarında çiçekler ile garsonluk yapıyorlar. Bunun yanında eğer orada bulunursanız, yaptığınız her alışverişte mağaza görevlileri ile hem “merhaba” hem de “hoşçakal” demek için “Aloha” demeyi unutmayın. O’ahu gerçekten bir cennet ve hakikatten “Pasifiğin hafızası yoktur” türevinde aklınızı alıp götürebilecek büyüleyici bir doğaya ev sahipliği yapıyor. Merkezde bulunan oteller görünümünü bozsa da ada, sıra dışı bir seyahat ve tatil deneyimi sunuyor. Sırada Maui ve Kauai bizi bekliyor! 2 Responses Leave a Reply Cancel Reply Your email address will not be published.CommentName* Email* Website